kritik

bu minik gezide daha şimdiden hatıralar arasında aldı yerini.ortanca prenses ablanın yanına gidip başbaşa gezmek isteyince aniden alındı karar.önümüzdeki yıl öss kabusunu yaşayacağı için iyi bir motive kaynağı olur diye düşündük.yalnız göndermeyede cesaret edemeyince hadi hep birlikte dedik.
onu ablaya bırakıp gezdik oralarda 2 gün.sonra onları alıp bursaya geçtik bikaç günde orda kalıp döndük hayırlısıyla.gezimiz kısaca böyleydi.ama geçdiğimiz heryerde durup dolaşıp,alışveriş yapıp,yemek yiyip geçtik.dolayısıyla muhteşem yerler keşfettik kendimize göre.
planlı bir yolculuk olsaydı bloger arkadaşlarımla tanışmayı çok istiyordum gittiğim yerlerdeki.
birdahaki sefere inşallah.
ulu camiyi bir farklı gezdim budefa- ünlü hattatların muhteşem hatlarını hayranlıkla saatlerce izledim.
eskişehirin porsuk çayı,heykellerle donanmış parkları,yolları gene hayranlıkla izlediklerimiz arasında yerini aldı.
yozgatta zafer türk mutfağı isimli lokantada muhteşem yemekleri ile hayranlığımı kazandı.hem giderken hem gelirken orada yedik yemeğimizi.

birazda kızdıklarımı anlatayım -- tabiki tır- kamyon şoförleri,yolların tek sahibi kendileri sanıyorlar.dev cüsselerine bakmadan otomobillei sıkıştırıyorlar.yol vermiyorlar.
sonra denetim hiç yok.o kadar yol geçtik.kimse bize kimsiniz diye sormadı.kimliğimizi görmedi.çok boş geldi yollar bana.polis boşluğu.
kızıldağdan bikez daha nefret ettim.şu kızıldağa beyaz şerit çekmek çokmu zor diye merak ediyorum.ışıklandırma yok.yol çizgileri yok.viraj çok.