30 Kasım 2009

kurban kavurma

günün anlam ve önemine uygun bir tarifle buradayım.kavurma.öncelikle kuşbaşı etleri bir yanmaz,yapışmaz tencereye alıyoruz(tercihen)bir kaşıkcık( -cık eki küçüklük belirtiyor burada)tereyağında iyice kavuruyoruz.sonra üstünü geçecek kadar kaynar su ekleyip kapağını kapatıp,altını kısıyoruz.pişene yaklaşık 1-1,5 saat bekliyoruz..pişip suyunu çekince 1 adet çarli biber,2 diş sarmısak,1 adet domates ekleyip karıştıra karıştıra tekrar kavuruyoruz.çok sevdiğiniz bir pilav çeşidi üstüne döşeyip afiyetle yiyoruz.
bugün bayramın 4. günü inşallah herkesler güzel bir bayram geçirmiştir.geçirmiştir diyorum çünkü bayramın son gününü ben bitmiş sayıyorum genellikle.yani bayramdan saymıyorum:))son tatil günü olduğu için genellikle çocuklarımla vakit geçirmeyi seviyorum..vakit geçirmek derken biz 4 kız olunca malum en çok çarşı,pazar gezmeyi seviyoruz.alışveriş yapıp stres atmaya gidiyoruz.herkese güzel bir gün diliyorum.

24 Kasım 2009

yumurtasız browni

browni birçok evde olduğu gibi bizim evde de çok sevilir,sık yapılır.geçen gün nette gezinirken bir forumda (ismini hatırlıyamadım şimdi)yumurtasız browni tarifi gördüm.baktım herzaman yaptığım tarif sadece yumurta yok.hemen denedim.o kadar güzel oldu ki bundan sonra browni bizim evde böyle yapılacak:))
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • kakao
  • kabartma tozu
  • vanilya
  • tarif bu kadar.çok güzeldi üstelik yumurtası olmadığı için daha da hafifti.fotoğraf için kusura bakmayın kızımın yemek için aldığı dilimi acele acele çektim hemen,güzel olduğunu farkedince.

AFİYET OLSUN yapıp yiyenlere..

BÜTÜN ÖĞRETMENLERİMİN,ÇOCUKLARIMA EMEĞİ GEÇEN KUZULARIMIN ÖĞRETMENLERİNİN VE TÜM ÖĞRETMEN BLOGER DOSTLARIMIN ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM.İYİ Kİ VARSINIZ.


21 Kasım 2009

A-box

A-boxlandım bende.harika ayakkabılık düzenleyici gerçekten.verdiğim sipariş geçen hafta geldi ve ben hemen yerleştirdim ayakkabılarımızı.süper gerçekten ayakkabılık bir ferahladı ki:))hem içinde hangi ayakkabın var bilmek tüm ayakkabılığı karıştırmana engel oluyor,hemde tüm dolapta düzen sağlıyor.ayrıca yerli malı olması tercih sebebimdi....
çorap yıkamak için tutacaklarda (tam ismini bilemedim)bizler gibi çocuklu kalabalık aileler için gerçek bir hayat kurtarıcı.çorabın çiftini birden tutacaklara geçirip öylece makinaya attım,öylece astım ....sepette çorap teki aramak yok:))

19 Kasım 2009

ev yapımı kıymalı pide

yediklerimiz hakkında o kadar çok şey yazılıp-söyleniyor ki ne yiyeceğimizi şaşırıyoruz gerçekten.sebze,meyve diyorduk onlarında GDO lusu çıktı kaldık gene ayazda.
mecbur kalmadıkça dışardan yemekte yememeye çalışıyoruz.yada mecbur kaldık yiyoruz,aklıma nasıl yapıldığı ile ilgili fikirler geliyor ki yiyemeyip bırakıyorum.
neyse laf uzadı bu pideyi de böyle şeyler düşünürken yapıverdim hemen.2 bardak su,bir çimdik tuz,1 paket instand maya.hamuru mayalayıp,açıp içine kıymayı soğanlayıp,biberleyip koydum,pide şekli vermeye çalıştım.fırında çıkıncada etrafı kurumasın diye tereyağı ile yağladım.sonuç güzeldi artık canımız isteyince pideyi evde yapıcaz.yalnız bir dahakinde hamurunu daha ince açıcam herhalde.afiyet olsun

16 Kasım 2009

yeni bir...............



yeni bir hafta,yeni umutlar,yeni hayaller,yeni başlangıçlar.bendeki yeni başlangıç fotodaki yünler.burda örgü dergisindeki bir hırkaya dönüşücek inşallah.yeni hayal ve umut ise cumanın bir an önce gelmesi,cumaya kadar bayram temizliklerinin bitmesi.

çünkü cumaya 2 aylık hasretimiz bitiyor inşallah.verdiği ilk menü karnıyarık,pilav ve ton balıklı salataydı.dün menüyü değiştirmek istiyorum dedi.fırında makarna,mercimekli köfte ve ton balıklı salata olarak değiştirdi.bende kuzum aklına geldikçe not al.sırayla hepsini yaparım dedim:))evdekiler önce üzüldü genemi karnıyarık pilav istedi diye.sonra sevindiler yaşasın değişik bişey istedi diye:))iddialarına göre sadece kızım gelince onlarda güzel yemek yiyormuş diye.beni kızdırıp duruyorlar.neyse geçen yıldan buyana bizim evde bir espiri konusu oldu bu.

işte böyle dediğim gibi cumaya kadar bitirmem gereken çok iş var.hadi bana kolay gelsin.herkese mutlu bir hafta.

12 Kasım 2009

uzun yazı

kitap okumak bir bağımlılıktır.küçükken elde edilir ,kitap okumanın verdiği mutluluk elde edilince bırakamaz insan bir daha.en azından ben öyleyim.ben küçükken annem-babam kitap okumazdı ama kendimi bildim bileli hürriyet gazetesi gelirdi günlük bizim eve.ailecek her sayfasını okur bitirirdik.ayrıca annem cep fotoromanları olurmuş ondan okurmuş.daha öncelerinden.sonra okul yılları başlayınca arkadaşlarla değiş-tokuş yaparak okurduk kitaplarımızı.sevgili dayım da çok kitap verirdi bana.orta okulda bir yıllık ödev içinYAKUP KADRİninYABAN ı okumam özet yapmam lazımdı. BURADA BULMAK NE MÜMKÜN şehir dışında tanıdıkta yok.bir arkadaşın bi şeysi gidiyormuş istanbulada o getirmişti bana yabanı:)şimdi her elime alınca ne zorluklarla buldum seni diye konuşurum yabanımla.sonra evlendikten sonrada eşim şehir kütüphanesine üye yapmıştı beni:))çocuklar küçük çıkmam zor oluyordu benim.ordan haftada 1-2 kitap getirirdi.okumadığım klasikleri hep okumuştum o dönem.oh şimdi kitapçı çok var hele NT hergün kurs çıkışı ziyaret ediyorum.yeni ne gelmiş bakabiliyorum böylece.tülincim mimlemiş benişimdi geleyim mim sorularını cevaplamaya.
şu an okuduğunuz kitap ve konusu?
hafta sonu nt de aytmatovun kitaplarını buldum.bayılıyordum orada nerdeyse.en sevdiğim yazarlardan biridir.GÜN OLUR ASRA BEDEL,SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM,önceden okuduğum kitapları.şimdi BEYAZ GEMİyi aldım.kırgızistanda annesi,babası tarafından terkedilmiş bir çocuğun dedesiyle yaşadıkları anlatılıyor.
en son aldığınız kitap?
aytmatovun beyaz gemi.kızımada küçük kemancıyı aldık o gün.sınava girecek olanada matematik test kitabı:))
şimdiye kadar aldığınız kitaplar içinde en sevdiğiniz?
aslında hepsini sevdim ama en etkilendiklerimi yazayım.ZANA MUHSENin ANNEMİ BİR KEZ DAHA GÖREBİLSEM.ingiltere yaşayıp 15-16 yaşlarına gelen iki kız kardeşin babaları tarafından yemene satılmalarını anlatıyor.orada yaşadıkları.gerçek hayat hikayesi.son öğrendiklerime göre zana muhsen kurtulmuş.kardeşi nadia hala oradaymış 6 çocuklu bir kadın olarak.birde gün olur asra bedel de anlatılan mankurt hikayesi.insanların kafasına ıslak hayvan derisi sıkıca bağlanıp güneşte kurutuluyor.deri kurudukça o kişilerin kafasını sıkıştırıyor.bağırta bağırta.sonra o kişileri istedikleri işlerde kullanıyorla.insan hayvan arası bişey oluyorlar.son olarakta jerzy kosinski nin boyalı kuş.o kadar etkilenmiştim ki gece hiç uyumadan sabaha kadar okumuştum onuda.
bir türlü bitiremediğiniz,bitirsenizde sizi illallah detirten kitap?
bitirmeden bırakmam hiç birini ama suç ve ceza çok uzun gelmişti.
elinizdeki kitap bitince okumayı düşündüğünüz kitap?
cengiz aytmatovun CENGİZHANA KÜSEN BULUT henüz almadım ama yarın kurs çıkışı inşallah.

11 Kasım 2009

pembe surat

pembe suratlı bu çantayı kuzuma 4-5 yıl önce örmüştüm.2 tane yuvarlak örüp birbirine tepesi açık kalacak şekilde dikiliyor.kaş-göz- ağız vs.yapıldıktan sonra tepesine kocaman bir siyah püskül hem saçı oluyor bu hem kapatma aparatı: çünkü o püskülü bir tarafına diğer tarafınada kocaman bir birit ekliyoruz.boncuktanda küpesi eksik kalmasın.tamamdır hepsi bu.... severek kullanıyor.

9 Kasım 2009

ATATÜRK



"Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır."







6 Kasım 2009

çok güzel

önce bildiğiniz bir kek hamuru hazırlanır.küçük kuzum çırptı bizim keki

küçük muffin kekler yapılır.dr oetker şekerli glazür tüpleri ve kekler minik kuzuya teslim edilir



istediği gibi süslemesi tembih edilir


işte sonuç.herşeyden önemlisi canı sıkılan kuzuya 1-2 saatlik aktivite çıkmış olurki.harika bişey bu:))




4 Kasım 2009

kokulu mim

ay çok güzel bir mim bu.melusina dan geldi.kendisi kısa bir mola vermiş.umarım çok çabuk döner.zira tariflerini çok seviyorum onun:)

kokular, mimin konusu.5 madde sevdiğimiz koku yazıcaz.

  • ilk bayıldığım koku tabiki kuzularımın kokusu
  • ikincisi kahve,kitap kokusu.mis, mis
  • üçüncüsü deterjan kokusu.marka yada neyli olduğu önemli değil,her türlüsünü severim.markette yumuşatıcı ların hepsini tek tek koklarım:)
  • dördüncü sevdiğim koku bizim burada akşam üstü leblebiciler leblebi kavururlar anlatılmaz nasıl süper bir koku olduğu,bayılırım resmen
  • yanlış anlaşılmam inşallah:))uhu,neftalin kokusunu severim

2 Kasım 2009

yaşasıııınnnnnnnnnn

çok mutluyum çünkü hat kursumuz bugün başlıyor.uzun bir tatil yaptık hazirandan beridir.Erzincan da yaşayanlar gelmek isteyen kaçırmasın bu fırsatı.çünkü her ilde hattat bulmak kolay değil.küçük şehirleri kastediyorum tabiki.neyse yerini merak edende olursa ERZİNCAN KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ
 
designed by GeCe for only 3Prenses